12 Şubat 2010

Bir Altın Delikanlı

Sinemamızın Altın Çocuk'u Göksel Arsoy ile tanıştım dün :) Kısıtlı bir zaman diliminde bana leziz gelen bir sohbet gerçekleştirdik... Film afişlerini imzalattım; "Adım Dilek ama siz Çilek diye yazın lütfen" dedim çok hoşuna gitti... Eşi Soley hanım da yanındaydı bu bu siteyi biz nasıl bulabiliriz diye sordu... ya nasıl mutlu oldum anlatamam ki :)

Anılarını yazmayı hiç düşünmedi mi diye sordum; yazacak çok şey var, yazınca birini yazıp diğerini yazmamak olmaz, yazarsam da yer yerinden oynar dedi. "Oynasın be Göksel bey" dedim.

Hiç film çekiminde tehlike atlatmış mı merak ettim, Soley hanımın gözleri bulutlandı "olmaz mı" dedi. Bir film çekiminde ikinci kattan aşağıda duran kamyonun içine atlaması gerekiyormuş, yün balyaları getirilmiş öyle atlayabilmiş...

Suphi Kaner'i sordum, tanır mıydınız ? Ben anlatayım da siz de yazın dedi; "Suphi çok yetenekli bir gençti. Beyoğlunda sinemada (sinemanın adını da verdi ama şu an hatırlayamıyorum) fenerle yer göstericilik yapar, bazı tiyatrolarda sahneye çıkar, geceleri de o sinemanın 5 nolu locasında yatardı. Bir gün ona br yönetmen, oyuncu gelmediği için "Suphi hadi gel bu rolü sen oyna" deyince o da Yeşilçam'a adım atmış olur ve o oynadığı ilk filmin galası da o yatıp kalktığı sinemada yapılır. Suphi Kaner de kendi oynadığı bu filmi, o beş numaralı locadan izler, seyircilerin alkışları arasında üstelik" .

Ama diyor Göksel Arsoy, eşi de destekliyor; çok yanlış alışkanlıkları vardı, kendi kendisini tüketti.

Hiçbir diziyi izlemediğini, eşinin ise o çok popüler bildiğimiz bazı dizileri takip ettiğini de öğrendim. Hala spor yapıyormuş, belli zaten görünümünden, oldukça fit :)

Başka başka... Ha bir de, sinemadan zengin oldunuz mu efendim dedim, hani ünlü sanatçıların hep lüks içinde yüzdüğü izlenimi vardır ya bizde; eşi gülerek "Vallahi ben kanaatkârım, Göksel... ne dersin zengin oldun mu ? dedi. "Sinemadan kazanmadım ama sahneden çok kazandım" diye yanıtladı beni.

Gerçekten yolda yürürken mi keşfedildiniz diye de sordum " Yok canım, Sırrı Gültekin mahalleden tanıştığım bir aradaşımdı. Hatta birçok Bakırköy'lüyü sinemaya o kazandırmıştır" dedi.

Onlar da bana sordular : Bu sinemaya merak nereden böyle diye :)

Ayrılırken de "Bu küçük hanım çok bilgili maşallah" dedi Altın Çocuk...

İşte böyleeee :)