28 Nisan 2009

Bizim Altın Kızlar


Ekran yerli Altın Kızlar'a kavuşalı 3 bölüm oldu. Bu lokum hatunların dördünü birden bir yapımda görmek de güzel. Ama...

Bilmiyorum.

Başta Türkân Şoray, hepsini ayrı ayrı beğeniyor seviyorum. Ama ters giden birşey var. Uymayan. Bol veyahut da dar gelen birşeyler.

Orjinal Altın Kızlar benim çocukluğumun en sevdiğim dizilerinden birisi. Özellikle Rose ve Sophia'yı en çok sevdiğim karakterlerdi.

Orjinalini bildiğim için elbette ki seyirci olarak kıyaslamaya giriyorum. Bizim Altın Kızlar'da sırıtmayan Nevra Serezli'nin canlandırdığı Gönül (Blanche) karakteri. Güldürebilen ise Fatma Girik'in hayat verdiği Safiye (Sophia). Onun dışında ı ıh.

Hülya Koçyiğit ve Türkân Şoray'ı izlerken sanki bir Türk filmini izliyormuş hissine kapılıyorum. Misâl, Sultan'ın hareketleri 60 lar 70 lerde oynadığı Fıstık Gibi Maşallah, Acele Koca Aranıyor, Ateş Parçası filmlerindeki hallerine benziyor. Hatta hatta Tatlı Betüş ve hatta Tatlı Hayat'ın Sevinç'i. Hülya Koçyiğit de 80 lerdeki gibi sanki; sanırsın ki Gece Dansı Tutsakları'ndan, Yavrularım'dan fırlayıp gelmiş. Hani rol kesmek diye bir tabir vardır. Kendilerince oturttukları bir kalıp var, motor dendiği anda hemen o kalıba giriyorlar. Sanki.

Nevra Serezli ise muhteşem. Sinema ve televizyon ekranlarından tanığım kadarıyla konuşabiliyorum. Serezli kaç tane dizide rol aldı, hiçbiri diğerinin aynı değil.

Altın Kızlar'ın ekrana geleceğini öğrendiğim andan itibaren böyle birşey ile karşılaşacağımı tahmin ediyordum. Beni şaşırtan sadece Fatma Girik oldu. Komediye ne de yakışırmışsın sen güzel gözlü Fato :)

Uzun ömürlü olacağını hiç sanmıyorum maalesef bu dizinin. Bir güldürü dizisi güldüremiyorsa, zoraki espiriler olduğu bariz ise ve onlara da zoraki gülebiliyorsak fena. Geyik olacak biliyorum ama Türk kültürü ile uzaktan yakından ilgisi bile yok bu karakterlerin. Anacım, Türkiye sadece İstanbul, Ankara, İzmir'den ibaret değil. Bu karakterleri nerde doğurtup büyütmüşler merak ediyorum.

Ben bir Avrupa Yakası'nı bilirim , Türkiye'yi sadece İstanbul'dan ibaret sanan ki ona da çok yakışıyor, çünkü yerli :)

25 Nisan 2009

ŞAŞKIN DAMAT



Yönetmen: Zeki Ökten
Senaryo: Sadık Şendil
YapımYılı: 1975



Kemal Sunal & Meral Zeren filmlerinden biri daha. Üstelik konusunun çıkış noktası Salako
ile neredeyse aynı. Senaryoda bir iki değişiklik yapılmış, ek karakterler konmuş ama özüne dokunulmamış. Her iki filmin senaryosu da Sadık Şendil imzalı. Hal böyle olunca oturduğum yerden hep aynı ahkâmı kesiyorum; altmışlar ve yetmişlerin ortasına kadar Yeşilçam'da o kadar çok film çekilmiş ki, senaristler fabrikasyon senaryolar yazmışlar, ister istemez sürekli tekrarlara girilmiş. Aynı senaryolar daha aradan 2-3 yıl geçmeden başka starlarla değişik isimler alarak tekrar çekilmiş. Hatta bazen de değişik senaryolar kırpılıp kırpılıp akabinde de yapıştırılıp karma bir senrayo ile filmler yapılmış.

Şaşkın Damat filminde ben Salako'nun tadını yakalıyorum bununla birlikte , yetmişlerdeki erotik havanın bu filme de azıcık sirayet ettiğine inanıyorum. Nasıl ki Salako'da Meral Zeren'in poposunu gördü ise , Şaşkın Damat'da da şoko parti nedir seyirci bunu öğreniyor :)

Zengin ve muhafazakâr amcabeyimiz Süleyman (Ali Şen) yeğeni Serpil'e oldukça düşkündür. Serpil'in ailesi ise oldukça geniş, genişolduğu kadar da züğürttür. Amcabeyin aksine dinle imanla ilgileri yoktur. İşleri güçleri günübirlik yaşamak, çalışmadan yorulmadan hayattan keyif alabilmektir. Ailede bol alkol tüketimi, kumar, lükse özenti göze çarpmaktadır. Onlar züğürttürler ama çok medenidirler, amcabey ise parasını nasıl harcayacağını bilmeyen cahil biridir( EE hem hacı hem hoca hem de zengin! Kültürlü olacak hali yok ya Türk filmi işte !). Film, bu iki ucu temsil eden karakterlerin abartılmış davranışları ile bezelidir. Gerekli giydirmeler yapılan filmimizde asıl mesaj ise en iyi yol orta yoldur, ne öyle ne böyle, kimseyi sıkmamak gereklidir, herkes aslına dönmeli, olduğu gibi gözükmelidir. Haha az daha zorlasam Mevlana'nın yedi öğüdünü çıkaracağım sanırım :)

Nerde kalmıştık ? Amcabey, Serpil'i sevmektedir sevmesine de, ona ve ailesine yardımı şarta bağlamıştır; mazbut ve muhafazakâr bir şekilde yaşamalıdırlar. Bu yüzdendir ki, süper mini etekli Serpil, amcasını ziyarete gidişinde başına örtüsünü, kıçına az daha uzun eteğini geçirmektedir. A Ha ! Bakın bu filmi takiyyecilik nedir konusunda da örnek gösterebiliriz.

Neyse efeemm... Amcabeyin bir de gariban saftirik bahçıvanı vardır; Abdi. Gizliden gizliye Serpil'e aşıktır.

Bir gün ansızın amcabey, Serpil'lere gider. Evde karşılaştığı manzara tam bir felakettir. Üzerine çikolata sosu boca edilmiş Serpil, güçlü guvvatlı ve edeleli bir azman tarafından o çikolatadan arındırılmaya çalışılıyordur. Amcabey oracıkta destur çeker ve olaya el koyar. Serpil derhal hayatına çeki düzen verecek, namuslu namuslu ve içinde çikolata sosu olmayan bir evlilik yapacaktır. Yoksa aileye para musluğunu kesecektir. Serpil için uygun gördüğü damat adayı da gariban bahçıvan Abdi'dir.

Serpil , Abdi ile kendince formalite icabı evlenir. Abdi ise hayalinin gerçekleşmesinin verdiği sarhoşluktan ayılamamıştır. Sonrasında Serpil'in onu sevmesi için küçük çocukların gittiği bir okula birkayıt olacak, kendini yetiştirmeye çalışacaktır Abdicik. Aile efradı ile çıkılan balayında Serpil kendisini zengin bir işadamı olarak tanıtan , aslında zengin kadın avcısı olan dolandırıcı Kadir (Bülent Kayabaş) tanışır.

Gerisini anlatmaya lüzum var mı ? Tıpkı Salako'daki gibi sonunda Kadir'in dolandırıcı olduğu anlaşılır, Serpil onu yürekten seven Abdi'nin gönlünü kazanmaya çalışır.

Filmde dönemin çocuk yıldızı Kahraman Kıral'ı Abdi'nin sınıf arkadaşı rolünde izliyoruz. Adiloş Teyzemin de küçük bir rolü var, öğretmeni canlandırıyor. Oyunca kadrosu da oldukça geniş aslında filmin;

Abdi: Kemal Sunal
Amcabey: Ali Şen
Serpil:Meral Zeren
Serpil'in Annesi : Ayfer Feray
Kadir: Bülent Kayabaş
Serpil'in dayısı : Turgut Boralı
Serpil'in sarhoş eniştesi: İhsan Yüce
Öğretmen: Adile Naşit
Okul müdürü: Muharrem Gürses

Şaşkın Damat denince zihnimde hemen filmin fon müziği olan Pervane canlanıverir.
Ben kelebekler gibiydim senden önce... bak pervaneye döndüm seni görünce... Saf aşık Abdi'nin saf duygularını betimleyen güzel bir fon müziğidir.

Filmimizden dönemin erotik türk filmlerine nazire yapan bir repliği ekşi sözlükte buldum, örnek verelim ve konuyu bitirelim:
(Gerdekleri iptal olmuştur. Kayak pistine takım elbise ile gelen Abdi'yi görünce)

Serpil: Bu üstündekiler ne? Böyle mi geliyorsun ?
Abdi: Yok soyunacam. Gerdeğe girecez ya
Serpil: Ben kaymaya gidiyorum
Abdi: Ben de kayacam
Serpil: Önce öğren
Abdi: Sanki bilmiyom. Rahat bırakmıyo ki eşşoğlueşşekler.

Son olarak; geçtiğimiz pazar günü (19 Nisan) filmde Serpil'in dayısını canlandıran Turgut Boralı'nın vefatının 15.yılıydı. Saygıyla anıyoruz.